AKP’liler neden susuyorlar? (nakaratlı bir yazı)

  • 22.02.2017 00:00

 Türkiye 1961 senesinden beri bir anayasa sorunu yaşıyor.

1982 Anayasası ile bu sorun çok daha akut bir hale de geldi.

1982’den beri bu konuya ilişkin yapılan tartışmalarda gerçek bir demokratik hukuk devleti için ne tür değişikliklerin gerektiği ise bir ölçüde belli olmuş idi.

Liberal demokratlarla 2010 öncesi AKP’nin çok önemli bir bölümünün bu temel sorunlarda belirli bir mutabakatı da vardı.

Bu mutabakat içinde ise başbakanlığın kaldırılması, adına Cumhurbaşkanlığı sistemi denecek bir başkanlık sistemine hiç yer yoktu, kimse de zaten böyle bir talebi dile getirmiyor idi.

16 Nisan 2017 günü Türkiye bir referanduma gidiyor, sonuç ne olursa olsun, muhtemelen, çok uzun bir süre yeni bir anayasa gündeme gelmeyecek.

Bu süreçte ise benim aklıma ve vicdanıma bazı sorular takılıyor.

1-Liberal demokratlar ve 2010 öncesi AKP’liler ideolojisiz bir anayasa savunurlardı, oysa yeni anayasa teklifinde buna ilişkin bir emare bile yok, anayasa hala buram buram resmi bir ideoloji kokuyor.

Gelelim nakarat kısmına.

Liberal demokratlar hala ideolojisiz bir anayasayı savunuyorlar, AKP’liler bu sevdalarından neden, ne uğruna vazgeçtiler de bu konuyu gündeme bile getirmiyorlar, akılları ve vicdanları nasıl rahat ediyor bu durumda? 

2-2010 öncesi AKP’liler her şeyleriyle anayasal bir Milli Güvenlik Kurulu’na, içinde devlet memurlarının olduğu bir kurulun siyasi iktidara tavsiyelerini BİLDİRMESİNE karşı çıkarlardı, akıllarına 28 Şubat günlerinde MGK’da şıpır şıpır terleyen bir Başbakan gelirdi, şimdi bu konu unutuldu.

Liberal demokratlar hala Milli Güvenlik Kurul’suz bir anayasayı savunuyorlar, AKP’liler bu sevdalarından neden, ne uğruna vazgeçtiler de bu konuyu gündeme bile getirmiyorlar, akılları ve vicdanları nasıl rahat ediyor bu durumda? 

3-Tanıdığım, konuştuğum her 2010 öncesi AKP’li, gerçek bir demokratik hukuk devleti için Genelkurmay Başkanı’nın Milli Savunma Bakanı’na bağlanmasını isterdi, köşe yazıları arşivlerde duruyor, oysa bugün bu konu da tamamen unutulmuş durumda.

Üstelik yeni anayasa yürürlüğe girerse, Genelkurmay Başkanlığı doğrudan Cumhurbaşkanına bağlı olacak. AKP’lilerin senelerdir gördükleri hukuk devleti rüyası bu mu idi?

Liberal demokratlar hala Genelkurmay Başkanı’nın Milli Savunma Bakanı’na bağlanmasını savunuyorlar, AKP’liler bu sevdalarından neden, ne uğruna vazgeçtiler de bu konuyu gündeme bile getirmiyorlar, akılları ve vicdanları nasıl rahat ediyor bu durumda? 

4-7 Haziran 2015 seçiminden önceki TBMM’de görev yapan Anayasa Komisyonuna anayasal vatandaşlık tanımına ilişkin farklı öneriler geldi, bu önerilerin içinde en iyisi, uzak ara en iyisi AKP’nindi, anayasal vatandaşlık sistemine geçiş, Kürt meselesinde bir adım atılabilmesi için de çok iyi bir zemin sunuyordu.

2010 öncesi AKP’lilerin mevcut anayasanın 66. Maddesinde ifadesini bulan vatandaşlık tanımını çok sorunlu bulduklarının en yakın şahitlerinden biri de bendenizim.

Ne oldu da AKP ve AKP’liler bu konuyu tümüyle unutmuş gözüküyorlar?

AKP’nin içindeki Kürt milletvekilleri bu konuda ne düşünüyorlar?

Liberal demokratlar hala anayasal vatandaşlık kavramını savunuyorlar, mevcut 66. Maddeye karşılar ama AKP’liler bu sevdalarından neden, ne uğruna vazgeçtiler de bu konuyu gündeme bile getirmiyorlar, akılları ve vicdanları nasıl rahat ediyor bu durumda?

Bu listeyi çok daha uzatmak mümkün.

5-Mesela, tümüyle devlet güdümünde, genel idareye bağlı bir Diyanet İşleri Başkanlığı’na AKP’lilerin karşı çıktığı günleri çok iyi hatırlıyorum ama aynı arkadaşlar bugün bambaşka bir yerdeler.

Liberal demokratlar hala anayasal vatandaşlık kavramını savunuyorlar, mevcut 66. Maddeye karşılar ama AKP’liler bu sevdalarından neden, ne uğruna vazgeçtiler de bu konuyu gündeme bile getirmiyorlar, akılları ve vicdanları nasıl rahat ediyor bu durumda?

                                                           ***

Kanımca, AKP’liler şu hatayı yapıyorlar: MGK gibi, Genelkurmay gibi, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi sert çekirdek kurumların değiştiğini, artık kontrol edilebilir hale geldiklerini, dolayısıyla bu kurumlar üzerinden demokrasiye vesayet baskısı olamayacağını düşünüyorlar.

Ne büyük bir hata.

Kurumlar öyle on senede pek değişmezler.

Kurumların, kendi yöneticilerini de aşan ruhları, kendi mantıkları ve sosyolojileri vardır.

Mesele yönetici değiştirmek değil, kurumları hukuk içinde, anayasal olarak, evrensel standartlarda, yeniden hukuk devletine uygun bir biçimde oluşturmak olmalı idi.

AKP ise buna yanaşmıyor.

Sonuçlarını hep beraber göreceğiz.

Çok da anlamlı olmayan bir yönetim biçimi ihtirası için Türkiye’yi kurumsal olarak dönüştürmekten vazgeçmeğe değer mi idi?

Başkanlık modeline olumsuz anlamda takıntılı olmadığımı göstermek için yazımı şöyle bitireyim: Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçiş, şayet başkanlık sistemi evrensel standartları haiz ise, anayasa önerisinde pek öyle gözükmüyor, bir meşru yönetim sisteminden başka bir meşru yönetim sistemine geçiştir.

Ama, mevcut anayasanın dibacesi (resmi ideoloji), 66 (vatandaşlık), 116 (Genelkurmay), 117 (MGK), 136 (Diyanet İşleri Başkanlığı) maddeleri evrensel demokratik hukuk devleti standartları açısından meşruiyet sorunları taşımaktadırlar.

Öncelik, meşruiyet tartışması içeren maddeleri değiştirmek iken neden parlamenter sistem tartışması açıldı, anlamak kolay değil.

Temel ve çok ciddi sorun öncelik sorunudur.

Liberal demokratlar hala anayasal tüm kurumlarıyla evrensel standartları haiz bir anayasayı savunuyorlar, ama AKP’liler bu sevdalarından neden, ne uğruna vazgeçtiler de bu konuyu gündeme bile getirmiyorlar, akılları ve vicdanları nasıl rahat ediyor bu durumda?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums