AKAM Başkanı: Yerel seçimin sürpriz partisi CHP olacak

AKAM Başkanı: Yerel seçimin sürpriz partisi CHP olacak
7.11.2018 - 10:13
977

 AKP ve MHP’nin “Cumhur İttifakı”nın, 31 Mart’taki yerel seçimlerde sahnede olmaması, yerel seçimleri şimdiden tartıştırmaya başladı. Partiler, ittifaksız seçimlere gireceğini açıklamıştı. Ancak Avrasya Araştırmalar Merkezi (AKAM) Başkanı, stratejist ve siyasal iletişim uzmanı Kemal Özkiraz’a göre “AKP ve MHP arasındaki pazarlıklar devam ediyor. Yerel seçimde ittifak yok demek için çok erken.”

Özkiraz, Meclis’te Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını öngören teklifin görüşmeleri sırasındaki MHP’nin tavrını da “bir pazarlık” olarak değerlendiriyor.

24 Haziran seçimlerinde MHP’nin sürpriz parti olacağını tahmin etmiş bir isim olan Kemal Özkiraz’la yerel seçimlere doğru partilerin oy oranlarını ve politikalarını konuştuk.

Özkiraz yerel seçimde bu kez en büyük sürprizi CHP’nin yapacağını söylüyor. Ancak Özkiraz, Muharrem İnce’nin CHP İstanbul Büyükşehir adaylığını ise “büyük hayal kırıklığı yaratır” şeklinde değerlendiriyor.

MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından Cumhur İttifakı’nın yerelde bozulduğu açıklandı. Af ve andımız tartışmalarının ittifakı bitiren nedenler olduğu gösteriliyor ama siz ne dersiniz? Cumhur İttifakı yerelde neden bozuldu?

En başından beri savunduğum bir fikir vardı. O fikrin de Meclis’teki EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) tartışmasında MHP’nin bir anda pozisyon değiştirmesiyle doğru olduğu ortaya çıktı. Ben hep bu ittifakın kârlı olan tarafının MHP, zararlı olan tarafının da AKP olduğunu söylüyordum. Çünkü MHP kitlesi sürekli insanlara “Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan’ı kontrol altında tutuyor, o yüzden bu ittifak lazım” diyordu. Tayyip Erdoğan’ın milliyetçiliği aşırı yükseltmesiyle de bu tuttu fakat MHP tarafında tuttu. Bu yüzden AKP kitlesinden çok fazla oy kazanıyordu MHP.

Özellikle ekonomik krizin etkisiyle de MHP’ye oy geçişi vardı. Yani AKP kitlesinin AKP’den memnuniyeti düşüyordu fakat muhalefet tarafına geçecek kadar daha ortada somut ekonomik veriler olmadığı için daha çok MHP’de ara durak gibi kalıyorlardı. MHP oyunu çok yükseltiyordu. Bu yüzden Tayyip Erdoğan bu ittifakı bitirmek isteyen taraf diyordum. Sürekli olarak parti temsilcilerine MHP’yi tahrik edici açıklamalar yaptırdılar. MHP de bu ittifakı bitirme kararı almış gibi davrandı.

Yani MHP yerelde ittifakı açıkladığının aksine bitirmedi mi?

Devlet Bahçeli’nin ilk açıklaması her ne kadar net bir şekilde yerelde ittifak yapmayacağım şeklinde olsa da aslında bir sonraki günün hazırlığıydı. İttifakı bitirmek isteyenin Tayyip Erdoğan olduğunu iki farklı göstergesi var.

Nedir o göstergeler?

Devlet Bahçeli sadece bu ittifakı bitiriyorum diyerek aslında “Ben sana muhtaç değilim, sen bana muhtaçsın ve bunu göreceksin” dedi Erdoğan’a. Hemen ertesi gün EYT görüşmelerinde yapılan ilk oylamada “evet” oyu verdi. Hükümet aslında o an fiilen düşürülmüş oldu. Bakın bu bir hazırlıktı. Çünkü bu bir azınlık hükümeti. “Desteğimi çektiğim an düşersin” demiş oldu. Desteğini çektiği anda da bir panik havası başladı. Muhtemelen o iki saat içerisinde bir anda pazarlıklar yapıldı. İşin faturası MHP’nin grup başkanvekili Erhan Usta’ya kesildi. Birkaç gün içerisinde AKP ile MHP arasında ittifak görüşmeleri başlayacaktır. İkinci gösterge de Melih Gökçek ismi atıldı ortaya.

AKP’nin eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in adının MHP adayı olarak geçmesiyle ne mesaj verildi?

Burada Devlet Bahçeli, Melih Gökçek’i göstererek Erdoğan’a “Senin bütün küskünlerini, aday yapmadığın herkesi alırım, belediye başkan adayı yaparım, sana da seçimleri kaybettiririm” demiş oldu. Bu da ittifakı isteyen tarafın MHP, istemeyen tarafın da Erdoğan olduğunu gösterdi. Milletin milli bekasıyla hiç alakası olmayan yerel seçimde bile bu derece ayrışmış ve bu derece kirli pazarlıklar içerisinde olmaları tabii ki ittifaka olan güveni çatlatıyor. Bunun devletin ve milletin bekası olmadığını, tamamen koltukların bekası olduğunu gösteriyor. O yüzden EYT görüşmelerindeki kaotik ortam hayırlı oldu.

AKP’den MHP’ye kayan bir oy varsa bu durumda ittifakın bozulmasından daha kazançlı çıkan parti MHP olmaz mı? Yoksa ittifaktan mı besleniyor MHP?

Tabii ki ittifaktan besleniyor. Çünkü tek başına başarılı olamaz. Elinde hiçbir medya gücü yok. Erdoğan, “Bu ittifakı devletin bekası için yaptık ama Devlet Bahçeli belediye başkanlarının koltuklarını daha çok düşündü” der. İttifaktan ayrıldıkları anda MHP mecburen muhalif blokla birlikte hareket etmek zorunda kalacaktır. AKP’nin medyası bunu böyle anlatacaktır. İttifakın bozulması MHP’ye fayda sağlamayacaktır.

İttifak olmaması durumunda MHP muhalefet içerisinde nasıl bir pozisyon edinir?

Anlaşacaklar. Ben Tayyip Erdoğan’ın MHP’ye kuzu kuzu teslim olacağı kanaatindeyim. Başka bir çıkar yolu olduğunu düşünmüyorum. İttifaktaki kavgalar için kimisi kayıkçı kavgası diyor, kimisi AKP’nin Kürt oylarına yeniden yaklaşmak istediği için yaptı dedi ama bunlar son derece sığ değerlendirmeler. Bu kavga çok ciddi bir kavga. Bu kavga beraberinde pazarlıkları getiren bir kavga. Bu iki parti arasında diplomasi ve strateji savaşı. Ben bunu yerel seçimler bazında Devlet Bahçeli’nin kazanacağı kanaatindeyim. Fakat genel seçimler bazında Erdoğan’ın daha kazançlı çıkacağı kanaatindeyim.

Çünkü en azından hükümeti düşmemiş olacak. AKP’nin koltukları 300’ün altında olduğuna göre bu bir azınlık hükümetidir. Azınlık hükümeti de üflesen uçabilecek bir yapıdadır. Bahçeli de EYT görüşmelerinde bunu gösterdi. Tayyip Erdoğan o pazarlıktan bir şey koparmış gibi. Meclis’te ittifak devam edecek gibi gözüküyor. Yerel seçimde de bu kavganın sonucunu Bahçeli alır. Hatta ittifakla hayal ettiğinin çok ötesinde belediyeyi alır bu tavrıyla. Fakat burada MHP büyük bir hata yaptı.

Neydi o hata?

EYT kararından kendisini geri çekerek İYİ Parti’ye çok ciddi bir alan açmış oldu. Sağ muhalefeti tamamen İYİ Parti’ye kalacak.

İYİ Parti’ye tekrar döneceğim. AKP’nin Cumhur İttifakı’nı istemeyen taraf olduğunu söylüyorsunuz.

AKP daha çok kendi içerisinde beyaz yakalı, Avrupai yaşamayı seven, daha liberal fikirlere sahip, daha eğitimli ve toplamda yüzde altıya tekabül eden oy kitlesini kaybetmeye başladığını gördü. O yüzden bu ittifaktan vazgeçiyor. İkinci neden de ülkenin çok ciddi bir finans krizi var. Borç istenen Batı ülkeleri Türkiye’ye artık demokrasiye dönmesi gerektiğini dayatmış olabilirler.

MHP’nin katı milliyetçiliğin olduğu yerde evrensel hukukun işletilemeyeceği çok açıktır. Bu yüzden Kürtlerden daha ziyade Batı’dan gelen normalleşme baskısı ve daha eğitimli yüzde 6’lık oy kitlesini kaybedeceği nedeniyle Erdoğan’ın hareket ettiğini ve bu ittifakı bitirmek istediğini söyleyebiliriz.

Bu durumda iki parti arasındaki ilişki nasıl yürüyecek önümüzdeki günlerde?

Birbirlerini tehdit üzerinden bir pazarlık üzerinden yürüyecek. Bahçeli’nin istediği anda Türkiye’yi erken seçime götürecek bir gücü var. Kasım 2019 gibi erken seçim olmasını bekliyorum. Başkanlık sistemi dedikleri şey fetret devrine döndü. Ülkeyi kimin yönettiğinin belli olmadığı bir dönemdeyiz. Burada bir taht oyunu var. Devlet Bahçeli, Erdoğan’a “Tamam ülkeyi sen yönet ama seni ben yöneteyim” diyor. Erdoğan da “Ülkeyi de seni de ben yönetirim” diyor. Bunun bir kavgası var.

Uzun vadede ülkeyi gerginlik üzerinden yönetme stratejisi de Devlet Bahçeli’ye de MHP’ye de oy kaybettirir. Ama eskisi gibi daha yumuşak, AKP ile ittifak görüntüsü MHP’ye oy kazandırır, AKP’ye kaybettirir. Bu sürecin sonunda iki tarafın da güç dengesi bir şekilde bozulacak. Bu da bozulduğu zaman bir taraf diğerini yok etmek için erken genel seçime gidilecektir.

 

 

Peki, MHP 24 Haziran’da AKP’den kendisine gelen oyları koruyor mu?

MHP’nin EYT krizini yönetmesi çok rezil bir yönetim tarzıydı. Böyle pazarlıklar üzerinden gidecekse MHP büyük oy kaybeder. AKP de büyük oy kaybeder. Çünkü sürekli olarak piyasalarda erken genel seçim beklentisi oluşur. Devlet Bahçeli “Yerel seçimde ittifakı bitirdim” dediği anda dolar fiyatlaması bir anda erken genel seçim fiyatlamasına döndü. Bu stratejide devam ederse MHP çok ciddi oy kaybedecektir.

“Biz iktidarı kontrol etmek için buradayız” diyerek katı ülkücü gruptan oy kaybedecektir, hem de MHP’yi AKP’yle bütünleştirdiği için ve AKP’nin uygulamalarından da memnun olmadığı için MHP’ye geçişkenlik gösteren AKP kitlesini de geri döndürür. Benim düne kadar tezim MHP’nin AKP’den ciddi bir şekilde oy aldığı yönündeydi. Ama EYT’deki gibi yönetim biçimi devam ederse tam tersine dönecek bu kayma.

Siz, 24 Haziran genel seçimlerinde sürpriz partinin MHP olacağına dair diğer anket şirketlerinin yanıldığı bir konuda doğru bir tahminde bulunmuştunuz. Önümüzdeki yerel seçimlerin sürpriz partisi kim olacak?

Düne kadar CHP ve MHP’ydi. CHP çok büyük bir oy olacaktır. Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı olacak gibi bu yüzden MHP’nin oy oranlarından emin olamıyorum. Fakat yerel seçimler için şu an net olan bir durum var. En büyük sürprizi CHP yapacak.

Bunu neye bağlıyorsunuz?

İYİ Parti’nin içerisinde yüzde 5 zaten bir CHP oyu vardı. HDP’nin içerisinde iki puana yakın eski CHP’li seçmen var. Bunlar her yerel seçimde CHP’ye oy veren insanlar zaten. Ben 30 büyükşehir için konuşuyorum. Buralarda CHP’nin oy oranı yüzde 27-28. En kötü sonuç aldığı yıllarda bile bu oy oranına sahip. Benim tahminin CHP yüzde 30’un çok üzerine çıkacaktır. 32-35 bandı arasında bir oy bekliyorum.

Bunun sebebi de şu: Örneğin Antalya’da İYİ Parti yüzde 18 oy almıştı 24 Haziran’da. Genel seçim için tekrar sorduğumuzda İYİ Parti için bir kayıp gözükmüyor. HDP’de de ciddi bir kayıp gözükmüyor. Ama yerel seçim için sorduğumuzda ikisi de yüzde 1-2’lere düşüyor. Birisi yüzde 9’dan 1’lere, diğeri yüzde 18’den yüzde 2’lere düşüyor

Seçmenin burada oy verme davranışı neden değişiyor?

Bunun sebebi çok basit. Seçmen kazanacak adaya oy vermek istiyor. Kutuplaşma zaten had safhada. Bu partilerin kazanma ihtimali yok, ümitleri yok, öyle bir adayları da yok. Seçmen bu nedenle iktidar blokunun karşısındaki en güçlü adaya ve partiye yönelecek. CHP bu dönem çok akıllıca bir hareket yaptı. 105 belediye başkan adayını açıkladı. Partiyi erkenden seçim sürecine soktu.

24 Haziran seçim gecesi ve sonrası Muharrem İnce’nin yaşattığı travmaları atlatmak ve unutturmak için partiyi seçim havasına sokmaya çalıştı. Bunu da başardı bence. CHP şu anda yarın seçim olacakmış gibi çalışıyor. Şu anda Türkiye’de teşkilatlarında tek yaprak kımıldayan parti CHP. Bu yüzden CHP’nin çok ciddi bir oy alacağını düşünüyorum.

CHP’nin söylediğiniz gibi bir oy potansiyeli varsa, Ankara ve İstanbul gibi kritik şehirlerde stratejisi ne olmalı?

Ben bir ittifakın gelişeceği kanaatindeyim. Bu tabii ki “Şu parti seçime girmesin, CHP’nin altında girilsin” gibi bir ittifak olmayacaktır. Mesela denilebilir ki Ankara’nın bir ilçesinde İYİ Parti’nin adayı seçime katılsın, şu ilçesinde CHP’nin adayı katılsın. Büyükşehirde güçlü olan partiyi CHP’yi destekleyelim. Böyle karşılıklı illerde ve ilçelerde diğerinin lehinde aday çekme yöntemiyle bir ittifak oluşabilir. Zaten bu ittifak oluşursa İYİ Parti’nin de yararına olur. Hem niceliksel olarak hem de niteliksel olarak. Niceliksel olarak çok büyük bir oy deposunun içerisinden sağ iktidarın karşısındaki tek parti olarak çok büyük oy olacaktır.

Niteliksel olarak iki partide de normalde beklenilenin çok üzerinde belediye başkanlıkları kazanacaktır. İki büyükşehir açısından konuşacak olursak Ankara’da ittifak olsun ya da olmasın beş partinin de aday göstermesi durumunda CHP’nin adayının kazanacağı çok net bir şekilde gözüküyor. MHP’nin geçen seçimlerde adayları sembolikti. Tanınmayan ve bilinmeyen bir adaydı Mevlüt Karakaya. Mansur Yavaş ve Melih Gökçek gibi güçlü adayların karşısında yüzde 10 oy aldı.  O yüzden MHP ile birlikte bütün partiler Ankara’da aday gösterdiğinde CHP kazanabilecek durumda.

En çok merak edilen bir konu da 24 Haziran günü seçim sonuçları açıklanırken özellikle CHP’den yapılan “ikinci tura kalındı” yönündeki yanlış bilgilendirmeler, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından muhalefet partilerinin liderlerinin sessiz kalması ve daha sonra yaptıkları açıklamada seçim sonuçlarını bir “başarı” olarak göstermeleri muhalefet seçmeninde küskünlüğe neden oldu. Küskün seçmen bu ruh halinden de çıkabilmiş değil. Bu nedenle yerel seçime katılım oranında bir düşüş yaşanır mı? Bu kitlenin oy verme davranışı nasıl olacak?

Muhalefete yakın yüzde 1 gibi seçmen grubu “Kesinlikle oy kullanmayacağım” diyor. Ama seçim gününe kadar mahalle baskısı bu kitleyi sandığa götürecektir. İyi adaylar da bu kişileri sandığa gitmeye itecektir.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, “İstanbul için aday olurum” diyor. Tabii ön seçim yapılması şartını da koyuyor. Muharrem İnce’nin aday olduğu bir İstanbul için CHP’nin başarı oranı ne olur?

Muharrem İnce kazanma şansı en düşük aday. Dikkat ederseniz Muharrem İnce parti içerisinde çok ciddi bir kutuplaşma ve kırgınlık sembolü. İkinci olarak Muharrem İnce’yi İYİ Parti seçmenleri beğenmiyor. Beğenmemesinin sebebi de 24 Haziran seçim sürecinde Tayyip Erdoğan’la bilerek polemiğe girerek Meral Akşener’i yarış dışında bıraktı. Bu yüzden de seçimlerin ilk turda kaybedildiğine dair bir izlenim var İYİ Parti seçmeninde. 24 Haziran gecesi ve sonrasında yaşanılanları da “Muharrem İnce, CHP Genel Başkanlığı için cumhurbaşkanlığından vazgeçmiş, o yüzden ortada gözükmemiş” gibi bir inançları var. Muharrem İnce’nin bunu kırması çok zor. Bu yüzden ismi geçen adaylar içerisinde en ciddi mağlubiyeti Muharrem İnce yaşar. Muharrem İnce polemiklerle kitleyi coşturmayı seviyor. Muharrem İnce geldiği zaman MHP’nin seçime girip girmemesinin bir anlamı da kalmıyor, MHP seçmeni AKP’ye eklemlenmiş oluyor. CHP açısından Muharrem İnce İstanbul için en kötü adaydır. Çok büyük hayal kırıklığı yaratacak bir adaydır.

CHP, İstanbul’da nasıl bir aday profiliyle kazanır?

Hâlihazırda herhangi bir adayla kazanılır diyemem. İstanbul hâlâ kritik. MHP aday çıkartsa bile çok kritik. İstanbul’u kesin olarak CHP alır diyemiyorum ama doğru adayla CHP, İstanbul’u almaya çok yakın olur diyebilirim.

Önceki genel ve hemen ardından yapılan yerel seçimlere baktığımızda AKP’nin oylarının genel seçimlere oranla yerelde düştüğünü görüyoruz. 24 Haziran seçimlerinde ciddi bir oy kaybı oldu AKP’nin. Bu durumda önümüzdeki yerel seçimde yüzde 42’in altına iner mi AKP?

Mutlaka oy kaybı olacaktır. Hükümetle ilgili genel politikayla ilgili haksızlıkları, yolsuzlukları, torpilleri, adam kayırmaları medyada çok fazla göremiyorlar. Ama yerelde insanlar buna bizzat şahit oluyorlar. Bu yüzden 16 yılın vermiş olduğu kirlenmişlik, yozlaşma yerel seçimlerde tam olarak önüne geliyor. Belediye başkanlarının seçildikten sonra çok kibirli olmaları, AKP örgütünde gücü olanların işe alınması gibi nedenler insanları AKP adaylarından uzaklaştırıyor. Bu seçim bunların üzerine bir de ekonomik kriz etkilenecektir. AKP’nin oy oranının yüzde 38 olduğunu düşünüyorum. 2009 yerel seçimlerinden daha iyi bir performans sergileyemeyecekler. Bir de ittifak olmazsa, MHP aday gösterirse AKP’nin oylarının yüzde 35’lerin altına ineceğini, belki de tarihinin en kötü oy oranını alacağını söyleyebiliriz. AKP doğru bir aday göstermezse, yenileşmeyi sağlayamazsa, MHP de özellikle AKP’nin küllerinden bir kadroyla seçime girerse CHP için birinci parti olmak hayal değil.

Son yerel seçimlerden bu yana İstanbul’da Kadir Topbaş’ın, Ankara’da da Melih Gökçek’in istifa ettirilmesinin yankısı bu yerel seçimde ne olur? AKP tabanı bu duruma nasıl bakıyor?

Kadir Topbaş sevilen ve çalışkan bir belediye başkanıydı. Bu yüzden insanlarda bir kırgınlık olmuştur. Fakat Kadir Topbaş’ın Melih Gökçek gibi fanları yoktu. Melih Gökçek bir fenomendi Ankara’da. Hâlâ da bir fenomen. İstanbul’da Kadir Topbaş etkisinin çok yüksek olacağını düşünmüyorum. Bu biraz da yerine gösterilecek adaya da bağlı. Ama Ankara’da kim aday olursa olsun Melih Gökçek küskünlüğünün çok ciddi bir maliyeti olacak.

HDP’nin 24 Haziran sonrası yerel seçimlere doğru oy oranı ne durumda?

HDP’nin genel seçimlerde bir oy kaybı yoktu hatta 1 Kasım’a göre oylarını artırdı. Son genel seçimde bölgede bir oy kaybı vardı. Onu da Batı’dan gelen oylarla tolere etti. HDP’nin yerel seçimlerde bölgesinde ciddi bir sorun yaşamayacağına inanıyorum. Hatta doğru bir adayla Urfa’yı dahi zorlayabilir. Ama genelde Türkiye’nin batısında HDP’nin seçime girmesinin çok anlamlı olmadığını düşünüyorum. Özellikle çok kritik yerlerde; Adana, Antalya, Mersin, Hatay gibi yerlerde HDP seçime girer de oy oranının altında bir puan alarak muhalefet seçimi kaybederse, toplumsal muhalefet HDP’yi AKP ile işbirliği yapmış gibi görür. Bu tespitim İYİ Parti için de geçerli, AKP’ye çalıştığı inancı yayılır, bunu genel seçimlerde toparlamaları çok zor olur. Ben bir sonraki genel seçimin sürpriz partisi olarak hâlâ İYİ Parti’yi görüyorum. Tabii yerel seçimden güçlü çıkabilirlerse.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HDP’nin kayyum atanan belediyeleri için daha adaylar ortada yokken tekrar kayyum atanacağı yönünde ifadeler kullanması bölgedeki HDP seçmenini nasıl etkiler?

Çok etkilemez. Bu HDP seçmenine de milli iradeye de bir tehdittir. Bu, Kenan Evren’in “Turgut Özal’a oy vermeyin” demesi gibi bir durum. O örnekten başka hatırladığım bir örnek yok. Henüz seçilmemiş adayları görevden almakla tehdit etmek aslında seçmene “buraya oy vermeyin” demektir. Herhangi bir etkisinin olacağını zannetmiyorum, Tayyip Erdoğan’ın bu konuda çok ciddi olduğunu da zannetmiyorum. Adayları milli güvenlik komitesi gibi önceden değerlendirip, hiçbir suça bulaşmamış adayları reddedemeyeceklerine göre bunu biraz MHP’ye geçen milliyetçi oyları engellemek için, biraz da HDP seçmenine “akıllı olun” demek için yapılmış goygoydan ibaret, hiçbir ciddiyeti ve kıymeti yok.

Bölgede AKP’yi destekleyen seçmen bu duruma nasıl bakıyor?

AKP’ye oy veren seçmen Türkiye’nin geri kalanında nasıl hareket ediyorsa, dindar Kürtler içerisinde Güneydoğu’da da böyle hareket ediyor. Tayyip Erdoğan, HDP’ye laf söyledi diye AKP kendi Kürt seçmenini kaybetmiyor. Buradaki seçmenlerin de öncelikleri tıpkı Türkiye’nin batısındaki AKP seçmeni gibi daha çok ekonomik gerekçeler. Tayyip Erdoğan orada oy kaybedecekse Kürt politikası yüzünden kaybetmeyecek ekonomi politikası yüzünden kaybedecektir. Suriye politikası yüzünden oy kaybedecektir.

Peki, Cumhur İttifakı’nın bitmesi İYİ Parti’yi nasıl etkiler?

Ciddi oranda etkiler. Yerel seçimi kastetmiyorum, çünkü İYİ Parti yerel siyaset partisi değil. Ama genel seçimler için çok ciddi etkiler çünkü sağ seçmen iktidarı sever ve MHP şu an iktidarda. Ama MHP iktidardan indiği anda AKP dışında sağda tek ciddi iktidar alternatifi İYİ Parti’dir. O yüzden önümüzdeki genel seçimlerin en sürpriz partisi İyi Parti olacak. İYİ Parti’nin çok edilgen kaldığı eleştirileri var ama ben İYİ Parti’nin bir şeyler beklediğini düşünüyorum.

Anlaşılan yerel seçim sonuçlarını AKP ile MHP arasındaki pazarlık belirleyecek...

Yerelde gerçekten ittifak biterse AKP’nin belediye sayısı 100’ün üzerinde düşer. Bunlar ciddi, büyük belediyelerdir. Buralar kaybedildiğinde ve oy oranı da ciddi bir şekilde düştüğünde 1 Nisan günü ittifakın genelde de dağıldığı gün olur. Biz 1 Nisan günü en yakın erken seçim tarihini konuşmaya başlarız. Böyle bir ortamda ekonomik krizi Tayyip Erdoğan’ın medya gücüyle bile saklama, gizleme imkânı kalmaz. İlk genel seçim yıkım olur onlar için.

Yerel seçim erkene alınır mı?

Yerel seçimi Anayasa değişikliğinden başka erkene almanın bir yolu yok. Anayasa değişikliği için 401 milletvekilinin imzası gerekiyor. Bu oranı da muhalefet destek vermediği sürece hiçbir şekilde toplayamıyorlar. Muhalefetin destek vermesi de hata olur. Aksine seçim ne kadar gecikirse muhalefet o kadar kârlı çıkar.

 
 
Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums