Başkanlık sistemine tersinden bir bakış

  • 11.01.2017 00:00

 Başkanlık sistemi tartışmalarında tersinden bir okuma deneyelim. Sonuçlarından yola çıkarak, tersi bir durumda neler yaşayabileceğimizi düşünelim. O zaman bugünkü savunulan tezlerin ve Anayasa değişikliğine yüklenen anlamların neye mal olacağını daha iyi anlarız.


Bir CHP'linin doğru tespiti

CHP konuyu, 'varlık-yokluk, rejim sorunu, Cumhuriyetin yıkılması' meselesine kadar götürdü. Dün Meclis'te CHP grubu adına konuşan Deniz Baykal, hatırlayınız, 367 garabetiyle Meclis'i kilitlediği zaman da benzer konuşmayı yapmıştı. Sonra Meclis'in seçemediği Cumhurbaşkanını, halk referandumla seçti. Ve hiç de Baykal'ın dediği gibi kıyamet kopmadı, rejim de yıkılmadı.

Erdoğan'ın seçildiği gün, CHP'nin önemli isimlerinden, kamuoyu araştırmacısı Tarhan Erdem, “Başbakanlık koltuğuna Bilal Erdoğan bile otursa, bu sistemle sorun çıkar. Sistem tıkandı” diye açıklama yapmıştı.

Aslında o günden bu yana, yaşadığımız sorun tam olarak budur. Bürokrasi, devletin işletme sistemi alarm veriyor. Davutoğlu zamanında bu sistem tıkandı ve çökme noktasına geldi. Şu anda da bürokrasi yavaşladı, gevşedi, üretkenliği neredeyse sıfır noktasına geldi.

Bundan dolayıdır ki, Başbakan Yıldırım, dün Meclis'te son derece çarpıcı ve içten bir açıklama yaptı: “Bir gemide iki kaptan olmaz. Yürütmede iki başlılık olmaz. İki kaptan gemiyi batırır”. Burada duralım.

AK Parti'nin Başkanlığa yüklediği anlam

Meselemiz tam olarak Tarhan Erdem ve Binali Yıldırım'ın tespit ettiği gibidir. Yani sistem, bürokrasi ve devletin işleyişi büyük sıkıntı yaşıyor. Yani meselemiz teknik bir sorundur. Yönetsel olarak bu sorunu nasıl aşarız, nasıl sistemin işlemesini sağlarız bunun peşindeyiz aslında. MHP bu durumu gördü ve bir hamle yaparak öneride bulundu.

Peki CHP ne yaptı? Konuyu bir savaş durumuna, rejim meselesine getirdi. Bu tutum siyasetsizlik ve çaresizlik imajı veriyor. Büyük yanlış. Neden CHP de, 'evet sistem askeri rejim döneminden kalma kötü bir sistem. Benim de çözüm önerim budur' diyerek masada oturmuyor?

Buna mukabil, AK Parti'de bazı isimler başkanlık sistemini, ülkenin istiklali, bağımsızlığı, geleceği için olmazsa olmaz şartı olarak gösteriyor. Hatta AK Parti'yi savunduğunu söyleyip, ona en çok zararı veren birileri, 'Başkanlık sistemi gelmezse, terör durmaz' diyor. Tıpkı, “Başkanlık sistemi getirirseniz terör durmaz” diyenler gibi. Çok hatalı bir yaklaşım.

Bu arada tıpkı komisyonda yapılan değişiklikler gibi, bazı maddeleri Genel Kurul'da değiştirmeye açık olmak lazım. Bu hem tansiyonu düşürür, hem de ortak akla önem verildiğini gösterir.

Halk tersi bir karar verirse ne olacak?

Değişiklik, Meclis'te ve halk oylamasında kabul olursa CHP ne yapacak? Oylama ve referandum hukuka uygun mu? Evet. Peki bu durumda CHP, 'rejim sorunu, savaş nedeni, ölüm kalım meselesi” sözlerini nereye koyacak?

Halkın kararını kabul etmemek, 'parlamenter sistemle devam ediyorum' demek mümkün olmadığına göre, CHP ne yapacak? Bu yüzden, CHP'nin meseleyi varlık yokluk konumuna getirmesi büyük yanlış. Kendine bir çıkış kapısı bırakması gerekiyor.

Aynı durum AK Parti için de geçerli. Başkanlık sistemini teknik bir düzenlemeden çıkartıp, varlık-yokluk meselesine indirgeyen söylemden hemen uzaklaşması gerek. 'Başkanlık sistemi yüzünden üst akıl Türkiye'ye saldırıyor' diyen herkesi susturması, meseleyi olmazsa olmaz bağlamından çıkartması gerek. Aksi takdirde, Başkanlık sistemi kabul edilirse ama terör bitmezse, sorunlar çözülmezse, o zaman milletin karşısına 'üst akıl' retoriği ile çıkacak yüzü kalmaz.

Bu arada CHP ve AK Parti, savundukları tezlerin tersi bir karar çıkması durumunda, parti içi ve siyasi hayatta yaşanacak komplikasyonları da hesaba katıyordur umarım.

Bir çıkış kapısı ve B planı olması gerekir

Başkanlık sistemi gelse de, gelmese de uluslararası terör, ekonomik kriz, bölgesel sorunlar varlığını sürdürecektir. Sistem tıkanıklığı giderilirse, bunlarla daha hızlı ve güçlü mücadele edilebilir. Ancak sistem değişikliği ile terörü, uluslararası sorunları, rejim krizini ilişkilendirmek akla uygun değil.

Ankara'da gördüğüm şey, bürokrasinin durma noktasına geldiğidir. Bürokrasi demek, devlet çarklarının dönmesi, ülkede hayatın demek ettirilmesi demektir. Burada yeniden bir hareket, heyecan, enerji ve üretkenliği arttırmak, Başkanlık sistemiyle mümkün olabilir. Ancak yegane şey bu değildir.

Başkanlık sistemi Meclis'ten ya da referandumdan geçmemesi halinde, bürokrasi bu haliyle mi bırakılacak?. Sorunlarla mücadele edilmeyecek mi? Hayır. Buna da bir B planı hazırlamak lazım. AK Parti'nin de bir çıkış kapısına ihtiyacı var.

Başkanlık sistemi ya da parlamenter sistem tartışmasında tersten görülmesi gereken durum budur. Halkın vereceği karar, savunduğunuz tezin karşıtı olursa, o zaman manevra yapacak bir alan, çıkış için bir kapı bırakmak lazım.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums