'Önce kendini değiştir'

  • 5.02.2012 00:00

Önceki akşam Habertürk'ten Ece Üner'in Akşam Raporu programında CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak konuktu. Konu da CHP'nin çifte kurultayı... Öner, kurultayla ilgili önceki gün yazdığım yazıdan bir bölüm okuyarak şu soruyu sordu:
"Mahmut Övür yazısında Kılıçdaroğlu'nun, Sarıgül ve Gürsel Tekin'i de yanına alarak halkçı parti imajıyla bir çıkış yapılabileceğini söylüyor, ne diyorsunuz?
Bu soruya makul bir siyasetçi çok farklı cevaplar verebilir. Ama Erdoğan Toprak, çok yakışıksız bir cevap verdi. 
"Bizde çok değerli insanlar var. Kimseye ihtiyacımız yok. Mahmut Övür'e bunu birileri yazdırmıştır..." 

Bir siyasetçiye bu yakışıyor mu? Sadece bana değil, partiye katılacaklara da hakaret bu...
O cevabıyla bana siyasetteki yerini hatırlattı: "Abdurrahman Çelebi..."
Sanıyorum siyaset dilinin düzeysizleşmesinde son yıllarda siyasette sayıları giderek artan "Abdurrahman Çelebi"lerin rolü çok büyük.
Hem düşünce ve fikir özgürlüğünden söz edeceksiniz, hem parti içi yarıştan dem vuracaksınız, hem de farklılıklara tahammül göstermeyip iftira atacaksınız.
Siyaset hiç bu kadar aşağılara çekilmemişti.
O yazıda söylediğim şey aynen şuydu: "Tüm bu hesapları Kemal Kılıçdaroğlu isterse, 26 Şubat'taki tüzük kurultayında, yanına Sarıgül ve Tekin'i de alarak 'halkçı' imajını güçlendirip bozabilir de..." Bunda ne var? Hadi Sarıgül'ün gelmesini istemiyor olabilirsin. Peki, Gürsel Tekin'i de önermiştim, onu da mı istemiyorsun?
Ne diyeyim, bir siyasetçinin okuduğunu veya duyduğunu anlamamasından daha kötü ne olabilir. Kendine acımıyorsan bari CHP'ye acı. Tolstoy'un şu sözünü de hep hatırla: "Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez." 
Bu halkın öngörüsüne hayranım. Kime iktidar vereceğini kime vermeyeceğini çok iyi biliyor.

 

Şimdi "Orta sınıf" zirvede

2012 kar bereketiyle başladı. Umarım felakete dönüştürmeden karın bereketinden yararlanmayı beceririz.
Kar sadece doğaya değil, turizme de bereket getirdi. Sömestr tatili nedeniyle 3 günlüğüne gittiğim Uludağ inanılmaz kalabalıktı. Turizmcilerin söylediğine göre Kartalkaya, Erzurum, Erciyes, Sarıkamış ve Ilgaz da öyle... Büyük kentlere yakınlığı ve kayak sporunun pahalılığı nedeniyle Uludağ biraz farklı ve şanslı tabii...
Bu yüzden eskiden, Uludağ'la ilgili haberlerde hep aynı başlık atılırdı: "Sosyete zirvede" 
Belki hâlâ değişimi görmeyenler aynı başlığı atıyor olabilir ama ben pek sosyeteden kimseyi görmedim. Ali Ağaoğlu hariç tabii... Onun da ne kadar "sosyete" olduğu tartışılır. O nev-i şahsına münhasır, Rolls Royce arabasıyla gecekondu semtlerine gidip halkla muhabbet edebilen ender işadamlarından biri...
Bir fenomen aslında... Otel lobisine indiğinde 5 yaşından 55 yaşına kadar kadınerkek herkes fotoğraf çektirmek istiyor.
Hepsi de "Orta sınıf"tan... O ailelerin kayakla buluşmasında çocukların etkisi çok büyük...
Bir anlamda orta sınıf aileleri "çocuklar" değiştiriyor. Zaten çocuklar kayak yapıyor, çoğu anne baba ise izliyor. Lobiler bu yüzden her saat kalabalık. İlginçtir Uludağ kalabalığı da tıpkı Bodrum, Marmaris, Kuşadası gibi kıyılarda veya şehir merkezlerindeki iktidara muhalif bir siyasal düşünceye sahipler. Ve hep ülkenin battığından söz ediyorlar.
Bu negatif enerjiye ve biraz da üşütmeme rağmen Uludağ güzeldi. Orta sınıfın kış tatili yapıyor olması da Türkiye'nin değişimi açısından umut verici.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums