T24'ün; dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in mahkeme kararıyla yaptırdığı telefon dinlemelerine ilişkin olarak Şubat 2010'da yayınına başladığı haberlere, yaklaşık 6 yıl sonra erişim engeli geldi. Yeni Şafak gazetesinin patronu Ahmet Albayrak'ın başvurusu üzerine Bakırköy 6. Sulh Ceza Hâkimi Nedim Akalın, "kişilik haklarının ihlal edildiği" gerekçesiyle T24'ün altı haberiyle T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın'ın bir yazısına erişim engeli getirdi. Akın'ın yazısı ile haberler, T24'e haber verilmeden, hâkimliğin kararı gönderdiği Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından yayından kaldırıldı.

T24, Şubat 2010'da yayınına başladığı dizide, Kasım 2007'de başlattığı İsmailağa cemaatine ilişkin soruşturmayı yürütürken, Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal'ın evine ve makamına yaptığı baskınla gözaltına alınarak tutuklanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in Türkiye'nin gündemine oturan dosyasının içeriğini kamuoyuyla paylaşmaya başladı. Tamamı, tutuklanan başsavcı Cihaner'in hazırladığı soruşturma dosyası ve dosya kapsamında mahkeme kararıyla yapılan telefon dinlemelerine dayanan haberlerde; kamuoyunun "Erzincan'da neler oluyor" sorusuna cevap değeri taşıyan çok sayıda bilgi ve belgeye yer verildi.

Cihaner'in Kasım 2007'den Mart 2009'a kadar 16 ay boyunca sürdürebildiği soruşturmada ulaştığı bulguların yayını sırasında Yeni Şafak gazetesinin sahibi Ahmet Albayrak da aranarak, kendisine "açıklaması varsa T24 sayfalarının cevap hakkına açık olduğu" notu bırakıldı, "cevap hakkı" daveti T24 sütunlarında tekrarlandı.

Israrlı çağrılara rağmen T24'e herhangi bir açıklama yapmayan Albayrak, 7 Nisan 2016'da, yayınların üzerinden yaklaşık 6 yıl geçtikten sonra, tamamı belgelere ve Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararıyla yapılan telefon dinlemelerine dayanan haberlerde "kişilik haklarının ihlal edildiği"ni iddia ederek "erişim engellemesi" yapılmasını talep etti.

Bakırköy 6. Sulh Ceza Hâkimi Nedim Akalın, başvurunun yapıldığı gün olan 7 Nisan 2016'da talebi kabul ederek "Albayrak'ın kişilik haklarının ihlal edildiği" görüşüyle yazı ve haberlere erişim yasağı getirdi. Hâkimliğin T24'e bugün (22 Nisan 2016) tebliğ edilen kararında, "Söz konusu internet sitesinde yapılan paylaşımın, talep edenin lişilik haklarına doğrudan saldırı niteliğinde olduğu" ifadesi kullanıldı.
Erişimi engellenen yazı ve haberler şunlar:
 

- Ahmet Akbayrak: CHP'yi vurmak lazım
- Dinlemeye takılan medya skandalının tutanakları
- 'Vagonları benim Konya'daki atölyede yapalım'
- 'Başbakan Yardımcısı organize edelim'
- 'Basın İlan Kurumu'na Aydın Doğan'ın köpekleri hakim'
- Doğan Akın: Yeni Şafak ve İlhan Cihaner'in yaptırdığı telefon dinlemeleri üzerine
- Albayrak'ın başvurusu üzerine, CHP Bartın Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı üyesi Rıza Yalçınkaya'nın açıklamalarına dayanan "Milli Saraylar'ın işletmeleri 'yandaş'lara emanet" başlıklı habere erişim de engellendi.
- Söz konusu haberleri paylaşan Oda TV, Medya Faresi, Post Medya ve Google'daki içeriklerin de engellenmesine karar verildi.

Ne olmuştu? 

Serbest bırakılan silahlı terör örgütü!

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde, ağırlıklı olarak, ağır ceza gerektirmeyen "izinsiz yurt ve eğitim kurumu açma" iddiaları doğrultusunda Nur cemaatinin kollarından biri olan İstanbul Çarşamba merkezli İsmailağa cemaatinin faaliyetleri hakkında Kasım 2007'de soruşturma başlattı. Cihaner, soruşturma kapsamında Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi'nin (sulh ceza mahkemeleri Haziran 2014'te sulh ceza hâkimliklerine dönüştürüldü) kararıyla bazı telefon dinlemeleri yaptırdı.

Bu süreçte, dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile dönemin Orman Bakanı Osman Pepe'nin de izlemeye alınan telefonlarla yaptıkları görüşmeler dinlendi. Güler'in, bakanlık ihaleleriyle ilgili olarak bir iş adamının talep ettiği noktaları telefonda dinlediği ortaya çıktı. Güler ve Pepe, telefon dinlemelerinin T24'ün yayınıyla kamuoyuna yansımasının ardından gelişen süreçte yapılan kabine revizyonuyla bakanlık koltuklarını kaybetti.

Dinleme kayıtları arasına, Yeni Şafak gazetesinin sahibi Ahmet Albayrak'ın da çok sayıda konuşması girdi.

Dosyanın bu kapsamı ve soruşturmanın Nur cemaatinin en büyük kolu Fethullah Gülen cemaatine de uzanacağı haberlerinin kamuoyuna yansımasının ardından AKP'ye yakın medya ile Gülen cemaati bünyesindeki yayınlarda Cihaner'e karşı büyük bir kampanya başlatıldı. 
Dönemin Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal, İsmailağa cemaatinin "anayasal düzene karşı silahlı terör örgütü" olduğunu iddia etti ve bu nedenle "kendi yetki alanında bulunduğunu" savunarak Cihaner'den peş peşe yazılarla dosyayı istedi. 
Cihaner, Şanal'ın talebini,  "cemaatin silahlı terör örgütü olmadığını", "dolayısıyla özel yetkili savcılığın yetki alanına girmediğini" belirten yazılarla defalarca reddetti. Şanal'ın girişimlerinin sürmesi üzerine, Cihaner, dosyada takip edilmesi gereken noktaları not ederek soruşturmayı Mart 2009'da Şanal'a devretmek zorunda kaldı.

Şanal, "silahlı terör örgütü" olduğunu öne sürdüğü cemaatin tutuklu mensuplarını Erzurum'da serbest bıraktı, diğer 300 kişi hakkında da "ek kovuşturmaya gerek olmadığını" belirterek dosyayı kapattı.

Türkiye'yi ayağa kaldıran baskın ve tutuklama

Daha sonra evine ve makam odasına baskın yapan Şanal'ın "Ergenekon terör örgütü üyeliği, evrakta sahtecilik" gibi iddialarla gözaltına aldığı 17 Şubat 2010'da Cihaner tutuklandı. Cihaner hakkında "görevi kötüye kullanma, evrakta sahtecilik ve adliye bahçesine yapılan kameriyeyle imar kirliliğine neden olmak" gibi iddialarla ikinci bir dava açıldı.

Cihaner'e yapılan baskının ardından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu “yetki aşımı” görüşüyle cemaat dosyasına el koyan Şanal ile üç savcının özel yetkisini kaldırdı. Şanal, yetkisi kaldırıldıktan sonra Cihaner hakkındaki dosyayı İstanbul'da Ergenekon soruşturmasını yürüten özel yetkili savcılığa gönderdi.

"Ergenekon terör örgütü üyeliği" ve "imar kirliği" iddialarına dayanan iki dava Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde birleştirildi. Ancak Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi, talebe rağmen Cihaner dosyasını Yargıtay'a göndermedi.

18 Haziran 2010'da toplanan Yargıtay 11. Ceza Dairesi, yargılama sürecinde Cihaner'in Erzurum'da yargılandığı dava dosyasını, değişik aşamalarda istenmesine rağmen göndermeyen Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi sorumluları hakkında yasal gereğinin yapılması için Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verirken Cihaner'in de aralarında bulunduğu isimlerin tahliyesine hükmetti.

Yaklaşık 4 ay cezaevinde kalan Cihaner, 2011 seçimlerinde CHP İzmir Milletvekili olarak parlamentoya girerken, izleyen süreçte Gülen cemaati Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'nin söylemlerinde ve tartışmalara neden olan iddianamelerde "silahlı terör örgütü" olmakla suçlandı.