Yeni sistemde politika üretme kurulları

  • 12.07.2018 00:00

 Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni döneminin başlamasına ve tabii olarak yeni bir sisteme şahit oluyoruz. Sistem netleşip yerine oturuncaya kadar hepimiz sabırla beklemeli ve sorumluluk üstlenenlere kendilerini kanıtlamaları için zaman vermeliyiz. Kimine göre reform, kimine göre icraat veya eski bir tabirle “iş kabinesi” diye isimlendirilen yeni kabineden acil beklentilerimi geçen yazımda kalem almış ve iki konuya vurgu yapmıştım. Eğitim ve özellikle yükseköğretimin ülke gerçeklerine göre yeniden ele alınması ile yargının işleyişinin hızlandırılmasının aciliyetine değinmiş idim. Kendisi de bir eğitimci olan ve kabinede yer alan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk daha ilk günden beklentileri yukarı çekti. İlk açıklamaları ile olumlu tepki alan sayın bakanın eğitim alanındaki yeni reformlarını sabırla takip edeceğiz. Aynı sabrı kuşkusuz yargı için de göstereceğiz.

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNDE KURULLAR

Yeni sistemde kurulan ofislerin ve kurulların da en az icracı bakanlıklar kadar büyük bir önem arz edeceği anlaşılmaktadır. Henüz sadece kurulların isimlerini biliyoruz. Çalışma esasları, görev ve yetkileri, teşkilat yapıları ortaya çıktıkça beklentilerimizi de dillendireceğiz. Bilim, teknoloji, yenilik; eğitim öğretim; ekonomi, güvenlik ve dış politika; hukuk politikaları; kültür-sanat; sağlık ve gıda; sosyal ve yerel yönetim politikaları adı altında oluşturulan bu kurulların işletilmesi halinde yeni sistemin belkemiği olacaklarında kuşku yoktur. Bu kurullar eğer “ehliyet ve liyakat” sahibi, alanında donanımlı isimler ile desteklenirse; yapacakları araştırmalar, hazırlayacakları raporlar ve önerecekleri politikalar ile sistemi besleyeceklerdir.

Ancak benim bir başka beklentim ise bu kurullarda çeşitli statülerde yer verilecek gençlere ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlar için yetişmelerine imkân sağlanmasıdır.

Her vesile ile birçok konuda uzmanlığa önem vermediğimiz dillendirilir. Veya bir konuda uzmanlaşmaya başlayan yetenekli birinin o alanda tutulmayıp başka alana kaydırılması, uzmanlığı engellediğinden söz edilir. Kaht-ı rical devirlerinden kalma bu anlayış, devletlerin ve sistemlerin zevalini getiren en önemli sebeplerdendir. Eğer bu kurullar daha teşkilatlanma aşamasında bunu dikkate alır ve planlamalarını buna göre yaparlar ise Türkiye’nin kısa zamanda pek çok alanda yetişmiş uzmana sahip olacağında şüphe yoktur. Üstelik son yıllarda gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında çeşitli alanlarda yetişmiş genç uzman adayı potansiyelimiz de mevcuttur.

Sözgelimi Güvenlik ve Dış politikalar Kurulu mutlaka bu alanda yetişmiş insanlardan oluşurken; bunların aynı zamanda eleman yetiştirmelerine de imkân verilmelidir. Son zamanlarda bütün dünyada önemli ve yeni bir alan olarak gündeme girip, hızla gelişme gösteren “güvenlik politikaları” konusunda maalesef yeterli uzmanımız olmadığı gibi; dış politikada da uzmanlaşmış meslek memurları da bulunmamaktadır. Türkiye’nin tarihi derinliğini teşkil eden coğrafya, gönül coğrafyası ve nihayetinde Türkiye’nin yeni bir dünya kurma potansiyeline sahip olduğuna inanan mazlum coğrafyaların uzmanlarından yoksun olduğumuz aşikârdır. Nerede Ortadoğu uzmanlarımız, nerede Afrika uzmanlarımız? Orta Asya, Balkanlar konusu bir başka eksik alanımız değil mi? Aslında bu durum yarım asırdan fazla içinde yer almak için mücadele verdiğimiz Avrupa Birliği için de geçerlidir. Verilen bunca siyasal mücadeleye oranla Türkiye, AB müktesebatını hakkıyla bilen ve anlayan yeterli uzman yetiştirememiştir.

KURULLAR, ÜNİVERSİTELER VE DÜŞÜNCE KURULUŞLARI

Yeni oluşacak kurullar, hem bu konuda daha önce çalışmış araştırmacılar, uzmanlar ve bilim adamlarını da sistemin içine çekmeli ve hem de ilgilendikleri alanlarda uzmanların yetişmesine katkı vermelidirler. Ayrıca üniversitelerde bu kurulların ilgi alanına giren, enstitü, bölüm, araştırma ve uygulama merkezleri ile işbirliği geliştirilerek, bu kurumların da sisteme ve ihtiyaca uygun uzman yetiştirmeleri sağlanmalıdır. Zira üniversitelerimizde bugüne kadar bu ihtiyacı duyarak kuruluşunu tamamlamış ama yapacağı işin değerlendirilmeyeceği endişesiyle veya yeterli imkân bulamaması nedeniyle işe başlamamış bir hayli atıl birimler bulunmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları sayesinde bu birimlere da canlılık kazandırılması mümkündür.

Kurulların çalışma alanları ile ilgili Türkiye’de son yıllarda varlık göstermiş düşünce ve sivil toplum kuruluşları da bulunmaktadır. Bu gönüllü kuruluşların tecrübesi mutlaka kullanılmalı ve hatta potansiyelleri geliştirilip, kurulların çalışma alanlarına katkı vermeleri sağlanmalıdır. Yıllardır tamamen gönüllülük esası üzerine, kalkınma, dış politika, güvenlik, Ota-Asya, Balkanlar, Ortadoğu ve Afrika konularında çalışan ve Türkiye’nin bu coğrafyalarda görünürlüğünü sağlayan bu kuruluşlar, talep edilmesi halinde yeni kurullar ile de çalışmaya hazırdırlar.

Yeni sistem herkese bir sorumluluk yüklemektedir. Bu yüzden Yeni Türkiye için herkes elini taşın altına koymalıdır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums