MEHMET ALİ ALÇINKAYA: ÖZNESİ OLDUĞUM TARİHE TANIKLIĞIM...TKPYİ ARIYORUZ (2) .

MEHMET ALİ ALÇINKAYA: ÖZNESİ OLDUĞUM TARİHE TANIKLIĞIM...TKPYİ ARIYORUZ (2) .
1.12.2018 - 18:10
1490

 Birinci Bölüm üzerine soru ve katkılar geldi…

Kemal Işıktaş, “tarihe tanıklık adına” sormuş “1977’de kim Parti’ye üye yaptı?” diye… Beni Parti’ye, Türk Demir Döküm Fabrikası’nda birlikte çalıştığım Süleyman Savaş yoldaşım önerdi. Parti Tüzük ve Program’ını okuduktan sonra, yazılı Özgeçmiş Raporu’mu ve Üyelik Başvuru Dilekçemi Süleyman Savaş Yoldaş’a verdim. Yanılmıyorsam bir-iki hafta sonra Yoldaş, Parti’ye alındığımı ve Parti ismimin de Oğuz Ersöz olduğunu söyledi. TKP'ye üye olmak hayatımın en büyük onuruydu. Tarihe tanıklık yazımda eksik bıraktığım tanıklığı bana hatırlattığı içinde Kemal Işıktaş'a teşekkür ederim.

Halit Altuncevahir, bir hatırlatma yapmış: “TİP (Türkiye İşçi Partisi) 2. Dönem, Altuncevahir ailesinden ilk üye bendim. 1975 1 Mayıs’ta TİP kuruldu. Ben hemen üye oldum. Daha sonra da Mahmut Abi ve Hayrettin’i üye yaptım. Kitabımda da bunu belirtim. Hayrettin bir ara ‘Önce ben İkinci TİP üyesi oldum’ dedi. Sonra dokümanlarına bakınca ‘Ben, sen ve Mahmut Abi’den sonra olmuşum“ dedi. Bu tabii ki senin için ayrıntı, sadece bilmeni istedim.” diyor. Dayım Halit Altuncevahir’e; tanıklığıma yaptığı katkı, eksik bıraktığım Kocaeli TİP üyesi dayım Doğan Altuncevahir ve yengem Sultan Altuncevahir'i tamamlamama vesile olduğu için teşekkür ederim.

Erdoğan, askerden 1976 Şubat ayında gelmişti. ülkede olup bitenler ve gelişmeler üzerine sohbetler yapıyorduk. Battal Polat, yani “Şapkalı Amca” ve ailesi ile Erdoğan'ı da tanıştırdım. Bu arada Mamo Polat da askerden gelmişti.

12 Mart sonrası, Türkiye'de sol hareketler yükselmekte, sol hareketin farklı renkleri, yani fraksiyonlar yaşamın içinde yer almaktaydılar.

Kitapçı Münip'in dükkanında, ilk olarak tanıştığım İlerici Yurtsever Gençlik Dergisi (İYG)'ni, 1976 yılı ocak ayı olabilir, okumaya başladım. İYG'nin logosunda, “Yolumuz işçi sınıfının savaş yoludur” diye yazıyordu. Öğrenci, işçi ve köylü gençliğin yol göstericisinin işçi sınıfı olduğunu anlatan ve bu içerikte yazılar yazan İYG ile tanışmam beni İGD (İlerici Gençlik Derneği) üyeliğine kadar götürdü.

Yeni Ortam Gazetesi okuyorum. Aydın Engin ve Oya Baydar'ın yazılarından etkileniyorum. Hatta hafızam beni yanıltmıyorsa, Cağoğlu'na gidip, bürolarında Aydın Engin ve Oya Baydar ile tanıştım.

İzmit'te sol çevrelerle tanışıyoruz, tartışıyoruz. Battal Polat, yani “Şapkalı Amca”nın evinde, nerdeyse her gün bir araya gelip tartışıyoruz. Tartışmalarımızın odağını Sovyetler Birliği, SBKP (Sovyetler Birliği Komünist Partisi) ve Çin, ÇKP (Çin Komünist Partisi) tartışması oluşturuyor.  Bunun yanı sıra işçi sınıfı, köylülük, üretim ilişkileri ve üretim güçleri, artı değer gibi konuların yanı sıra Türkiye’de 12 Mart'tan sonra ortaya çıkan sol hareketlerin değerlendirilmesi oluyordu. Şapkalı Amca'nın evindeki tartışmalar genellikle çok sert geçiyordu. Tartışmalarda Şapkalı Amca ve yeğeni Çin ve ÇKP'yi; ben, Erdoğan ve Mamo ise SBKP'yi ve Sovyetler Birliği'ni savunuyorduk. Ama bu sert tartışmalara rağmen Şapkalı Amca, bizi çok seviyordu. Çocuklarından ayırt etmiyordu.

Erdoğan ile birlikte, DİSK'e bağlı Türkiye Maden-İş Sendikası'na sık sık gidiyoruz. Türkiye Maden-İş Sendikası'na bağlı işyerlerinden gelen işçilerle sohbet ediyoruz. İşçi sınıfını daha yakından tanıma ve tartışma şansımız oluyordu. Rabak Fabrikası'nda babalarımız ve akrabalarımız çalışıyordu. Türkiye Maden-İş Sendikası içinde aktiftiler. Başta amcam Ali Rıza olmak üzere babam, dayım ve işçi akrabalarımız, Kemal Türkler'e, DİSK'e ve Türkiye Maden-İş Sendikası'na çok bağlıydılar. Ve sendikal aktivisttiler.

1 Mayıs 1976 kutlaması çalışmalarına aktif olarak katılıyoruz. 1 Mayıs, 50 yıllık yasaktan sonra, ilk olarak yığınsal kutlanacak. 1 Mayıs kutlamalarına DİSK öncülük yapıyor. Türk-İş ise hala 1 Mayıs'a “Bahar Bayramı” diyor.

Erdoğan ile birlikte, 1 Mayıs çalışmalarına katılmamız gerektiğine ve çalışmalarda aktif olmamız gerektiğine karar veriyoruz. Türkiye Maden-İş Sendikası'na daha sık gidiyoruz. Battal Polat yani “Şapkalı Amca” ve Karayoları'ndan Dursun Özden ile 1 Mayıs çalışmaları üzerine konuşuyoruz.

Dursun Özden, Karayolları'nda çalışan ve 12 Mart'ta yargılanmış bir arkadaşımız. Karayolları'nın şantiyesi, oturduğumuz semt olan Kuruçeşme'de. Dursun aracılığıyla Karayolları'ndaki işçi arkadaşlarla yakın ilişkilerimiz oluştu. Diyarbakır’lı DDKD (Devrimci Doğu Kültür Derneği)'li bir işçi arkadaşla sıcak ve dostça ilişkimiz oldu. Hatta bu arkadaşımın ziyaretine Diyarbakır'dan gelen DDKD üyesi bir arkadaşla da bir sohbetim oldu.

Şapkalı Amca, İzmit'in Uzunçiftlik Beldesi'nde yapılmakta olan, 240 bahçeli kooperatif evinin taşeronluğunu yapıyor. Oğlu Mamo ve Şahverdi, Şevket Yorulmaz ve kooperatifin elektrik işlerinin taşeronluğunu yapan Mustafa Baykara devamlı politik değerlendirme yaptığımız arkadaşlarımız.

Apo Ziya, yakın köylümüz, karargahımız olan kahvenin işletmecisi. Apo Ziya'nın kahvesinde, Erdoğan, Battal Amca ve ben 1 Mayıs çalışmaları üzerine sohbet ediyoruz. Erdoğan ve ben Battal Amca'ya Türkiye Maden-İş Sendikası ve DİSK'e bağlı sendikaların 1 Mayıs çalışmaları hakkında bilgi veriyoruz. Konuşurken, aklımıza geldi. Şapkalı Amca'ya yarın işyerine gelip, işçilere 1 Mayıs bildirisini okuyalım dedik. Şapkalı Amca, olumlu buldu ve bizi inşaat şantiyesine davet etti. Ertesi gün Erdoğan'la birlikte, inşaatın Uzunçiftlik'teki şantiyesine gittik. öğlen paydosunda tüm işçileri bir araya topladık. Ben, işçilere DİSK'in 1 Mayıs bildirisini okudum. O gün orada Şapkalı Amca ile konuştuk; işçilerin yevmiyeleri ödenecek, 1 Mayıs günü tatil olarak kabul edilecek. 1 Mayıs'a katılma kararını işçilerle birlikte aldık. Yani 1 Mayıs'a katılmak isteyip, istemediklerini işçilere sorduk. İnşaat işçileri hep bir ağızdan 1 Mayıs'a katılacaklarını haykırdılar. Ve aldıkları kararı alkışladılar.

İzmit'te DİSK'e bağlı sendikalar, 1 Mayıs çalışmalarını yürütmek, komite kurmak üzere, Türkiye Maden-İş Sendikası'nda toplandılar. Toplantıya Maden-İş Sendikası Bölge Temsilcisi Fehmi Altun başkanlık ediyor. Toplantının gündemi;

1 Mayıs çalışmaları, komitenin kurulması ve yapılacak çalışmalar. Toplantıda DİSK'e bağlı sendikaların şube başkanlarının yanı sıra inşaat işçilerini temsilen ben ve Erdoğan da oluşturulan komitede yer aldık.

Bu arada SEKA (Kağıt Fabrikaları)'dan Abdullah Kolbaşı ve Çetin Özavcı ile tanıştık. 1 Mayıs çalışmaları içinde DİSK'e bağlı Petkim-İş Sendikası Şube Başkanı Cengiz Altınok ve Petkim-İş Sendikası'na gidip gelen SEKA'da çalışan Birol Başören ile de tanıştık.

1 Mayıs çalışmaları çerçevesinde afişleme ve yazılamaya çıkacağız. Şirintepe’den Yeni Doğan’a kadar olan bölgeyi Erdoğan’la ben üstlendik. Hemen mahalleye geldik Şapkalı Amca, Ali Oylum, Dursun Özden, İsmet Doğan, Azimet Çankaya ve diğer arkadaşlarla afişleme ve yazılama yapacağımızı konuştuk. Günü kararlaştırdık. Yazılama için boya aldık. Ve gece yazılamaya çıktık. Yeni Doğan Sigorta Hastanesi’ne gelmeden, yazılamada ben, Ali Oylum ve Azimet Çankaya göz altına alındık ve Emniyet Müdürlüğü Birinci Şube’ye götürüldük. Birinci Şube’de sabahladık. Sabah olunca Avukat Atakan Sonugelen ve Yusuf Altıntaş geldiler. Yeni Doğan Karakolu’nda ifadelerimiz alındıktan sonra bizi serbest bıraktılar.

O gün TSİP’li (Türkiye Sosyalist İşçi Partisi) arkadaşlar da İzmit Heykel bölgesinde afişlemeye çıkmışlardı. Ama onların çalışmaları DİSK 1 Mayıs Komitesi’nin çalışmalarının dışındaydı. Hatta çıktıktan sonra Erdoğan’la birlikte TSİP’e gidip hem arkadaşlarla tanıştık hem de çalışmaları DİSK 1 Mayıs Komitesi’nin çalışmaları içinde yapmalarını söyledik. Hatırladığım arkadaşlar; Müslim Güler, Özcan Bayraktar, Zekayi Büyükada, Toros… Daha sonra bu konuyu konuşmak için Petkim-İş Sendikası’na gidip Cengiz Altınok ile konuştuk.

Erdoğan ile ikimiz; 1 Mayıs çalışmalarını, karargahımız olan Apo Ziya’nın Kahvesi’nde yürütüyoruz. Kahvede her akşam Şapkalı Amca ile bir araya geliyor ve değerlendirme yapıyoruz. 1 Mayıs flamamızı ve dövizlerimizi Ziya’nın Kahvesi’nde arka bölmede yazdık. Flamamızda “BÜTÜN ÜLKELERİN PROLETERLERİ BİRLEŞİN- KOCAELİ’Lİ SENDİKASIZ AMELELER” yazıyordu. Flamamızın sol tarafına kürek, sağ tarafına kazma resmi yaptık. İnşaat işçilerini kazma ve kürek logosu temsil ediyordu.

Hatta flamayı kahvede yazdık, kuruması için bizim eve getirdik astık. Camdan gören biri bize küfür etmiş. Amcam Ali Rıza da bu küfürü duyunca bizi kovaladı ve kızdı. 1 Mayıs’a Amcam, fabrikası Rabak’la birlikte katıldı.

Töb-Der’e (Tüm Öğretmenler Birleşme Ve Dayanışma Derneği) gidip geliyoruz. Töb-Der’in Şube Başkanı, Ali Coşkun. Töb-Der’deki etkinliklere rahat katılabilelim diye Ali Coşkun, bana ve Erdoğan’a “Töb-Der Onursal Üyelik Kartı” çıkardı. Artık Töb-Der’e bir sorun yaşamadan gidip geliyorduk. Töb-Der’de Ali Coşkun ile sohbet ederken, posta yoluyla Töb-Der’e gelen Yeni Çağ Dergisi’ni (Komünist Ve İşçi Partilerinin ortak yayın organı Barış Ve Sosyalizm Sorunları dergisinin Türkçe basımı… O zamanlar Türkiye’de yasaklı) bize verdi. Erdoğan ile birlikte Yeni Çağ Dergisi’ni okuduk. Dergide abone adresi vardı. Derginin adresine mektup yazdık, postaya attık. Bu eylemimizi Abdullah Kolbaşı ile paylaştık. Abdullah, yaptığımız işin tehlikeli olduğunu söyledi. Erdoğan’la birlikte aynı gün akşamı İzmit Postanesi’ne gittik ve memura yanlış adrese bir mektup gönderdiğimizi bu mektubu bize vermesini söyledik. Posta memuru mektubu buldu ve bize verdi, mektubu hemen imha ettik.

Abdullah Kolbaşı ve Çetin Özavcı ile sık, sık bir araya gelip hem sohbetler yapıyorduk hem de Atılım Gazetesi (Tarihsel Türkiye Komünist Partisi’nin illegal ve gizli yayımlanan merkez yayın organı) okuyorduk. Sohbet toplantıları genellikle ya Çetin’in ya da Abdullah’ın evinde yapılıyordu. Atılım ile Abdullah Kolbaşı vasıtasıyla tanışmıştık. İşçinin Sesi Gazetesi (Tarihsel TKP İngiltere Örgütü’nün yayın organı, Türkiye’de yasaklı)’ni de bize o veriyordu. Okuyorduk.

İnşaat işçileri olarak bir büyük otobüs ve bir minibüs ile 1 Mayıs’a katıldık. Anadolu’dan gelenler Beşiktaş üzerinden kortejler halinde Taksim’e yürüyorduk. Bizim korteje Şapkalı Amca’nın yeğeni ve arkadaşları maocular da katılmak istediler. Müdahale ettik. Uzun tartışmanın sonunda işçilere sorduk, “Bu arkadaşlar da bizimle birlikte yürüsünler mi?” diye, ameleler hep bir ağızdan “Hayır onları aramıza istemiyoruz” dediler. Ve maocu arkadaşlar daha fazla ısrar edemeden gittiler.

Alana girdiğimizde, kürsüde Sıtkı Coşkun bizi anons ediyordu; “Geliyor, geliyor… ‘Bütün ülkelerin işçileri birleşin’ diyen Kocaeli’li sendikasız ameleler geliyor...” Sendikasız ameleler olarak 1 Mayıs alanındaki yerimizi almanın haklı gururunu yaşadık. çünkü Sıtkı Coşkun’un bizi anons etmesiyle birlikte, alanda coşkulu bir alkış başladı. 50 yıl sonra 1 Mayıs Alanı’nda, 1 Mayıs’a inşaat işçileri de örgütlü olarak katılmışlardı.

1 Mayıs’a katılan inşaat işçileri, ertesi gün işyerinde birbirlerine, “Lo sen 1 Mayıs’a katıldın komünist oldun”, “Lo sen de katıldın sen de komünist oldun” diyerek takılıyorlar.

1 Mayıs’tan sonra Erdoğan, Battal Polat, yani Şapkalı Amca ve ben karargahımız Apo Ziya’nın Kahvesi’nde 1 Mayıs’ı değerlendirirken, hem Erdoğan hem de ben Şapkalı Amca’ya, “1 Mayıs her ne kadar DİSK öncülüğünde kutlandıysa da, 50 yıl sonra bu büyük kutlamanın arkasında TKP var” dedik.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums