Etnosfer

  • 14.07.2015 00:00
  • (1)

 Wade Davis, Kolektif Kitap’tan çıkan ve çevirisini Akın Terzi’nin yaptığı “Yol Bilenler” isimli kitabında sayısız kültürün biraraya gelip yeryüzünü zihinsel ve manevi bir hayat ağıyla kuşattığını belirtir ve bu sosyal hayat ağını “etnosfer” olarak isimlendirir. “Biyosfer” denen biyolojik hayat ağı ne kadar önemliyse, etnosfer de o derecede önemli. Davis, insan bilincinin ortaya çıkışından bu yana insanın yarattığı bütün fikirlerin, sezgilerin, mitlerin, inançların ve esinlerin toplamını “etnosfer” kavramı içinde değerlendirmekte.

Habitatın yıkımı nasıl bitki ve hayvan türlerinin yok olmasına ve dolayısıyla biyosferin bozulmasına neden oluyorsa, etnosfer de daha büyük bir hızla bozulmakta. Bunun en önemli göstergesi de dillerin ölümü. Dil sözcüklerden ve gramerden ibaret değil. Dil adeta insan tininin billurlaştığı her bir kültürün ruhu. Davis’in tanımıyla “Her dil zihindeki bir cangıldır, düşüncenin dönüm noktasıdır, tinsel olasılıkların oluşturduğu bir ekosistemdir”.

Günümüzde konuşulan 7000 dilin yarısı yok olma noktasında. Bunun anlamı birkaç kuşak sonra insanlığın toplumsal, kültürel ve entelektüel mirasının yarısının yok olması. 3500 civarında dil dünya nüfusunun ancak 0,2’si tarafından hayatta tutuluyor. 10 dil en egemen durumunda. Bu 10 dil dünya nüfusunun yarısı tarafından anadil olarak kullanılıyor. Dünya nüfusunun yüzde 80’i 83 dilden bir tanesiyle iletişim kurmakta. Bu durumda dilsel çeşitliliğin yüzde 99’una bağlı kültürlerde dile gelen şiirler, masallar, hikâyeler, şarkılar kaybolacak.

Davis soruyor. Bir kültürün değerini insan sayısıyla ölçmek mümkün mü? Her kültür doğası gereği bilgi ve tecrübe birikimi ve gelecek kuşaklar için bir ilham kaynağı. Dilbilimci Ken Hale’in söylemiyle “Bir dil ölüp gittiğinde, bir kültür, entelektüel bir miras, bir sanat yapıtı da yitip gider. Louvre’a bomba atmak gibidir adeta”. (Davis- a.g.y)

  1. yüzyılın sonlarında fiziksel antropologlar tarafından dünyanın uzak bölgelerinde cetvellerle kafatasları ölçülüp biçilmeye, kalça şekilleri, meme biçimleri, saç tipleri, ten renkleri üzerinden sınıflandırmalar yapılmaya başlanmıştı. 19. yüzyılda gücün ve çağın ideolojisinin hizmetkârları hâline gelen antropologların uzak bölgelerde yaşayan toplulukların ve kültürlerin itaat altına alınmasında oynadıkları rol önemliydi.
  2. yüzyılın başlarına gelindiğinde artık daha iyi ve yeni bir toplum yaratma beklentisiyle Darwin’in teorisinin çarpıtılması sonucu “Öjenik” (iyi doğmuş) akımı gelişmeye başlamıştı. Madem seçerek ıslah etme yoluyla gen havuzu iyileştirilebiliyorsa, aynı amaca istenmeyen unsurları havuzdan atarak da ulaşılabilirdi. Nitekim Naziler, bilimsel olarak önerilmiş bu ilkeye uyarak milyonlarca insanı öldürdüler. Soykırımlarına gerekçe olarak genetik ve ırk konusunda çalışmalar yapan sahte bilimleri kullandılar.

Kuşkusuz Marksist- Leninistler de insan doğasının toplumsal bakımından kullanılabilirliği konusundaki sahte bilimsel fantezileriyle aynı ölçüde aşağılayıcı ve yıkıcı soykırımlara heves ettiler. Bu nedenle insanlığa yönelik en büyük tehdit insan haklarını çiğneyen totaliter ideolojilerden gelmekte.

Viktoryen dönemden beri var olan barbar- uygar kavramları, bu kavramların arkasındaki sömürgeci, ırkçı kibir artık bilimsel açıdan dışlandı. İnsan olarak hepimiz hücrelerimize kazınmış bir şekilde evrenden gelen müşterek bir donanımı, ortak bir geçmişi paylaşıyoruz.

Dünyada var olan ve 7000 değişik dile dayanan kültürler modernleşme sürecinde Batı’dan gelen saldırılara, Batılı gibi olmaya yönelik baskıya karşı direnebildiler. Aslında bütün bu kültürler insan hayallerinin ve duygularının benzersiz ifadeleri.

Sürekli sorduğumuz “insan olmak ne demektir” ve “insan olarak anlamımız nedir” sorularına dünyadaki bütün kültürler farklı cevap verirler. Ancak bu cevaplar gelecek kuşakların karşılaşacakları bütün güçlüklerle baş etmesi için aynı ölçüde değerli insani bir birikim oluşturmakta.

Tatil dönüşü buluşmak umuduyla…

umitkardas@gmail.com

www.umitkardas.com

twitter.com/umit_kardas

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Arzu
    Arzu
    30.05.2023 23:17

    Sizi yeni keşf ettim, bu makalenizden çok faydalandım, yazılarınızın hepsini okuyacam. Çok teşekkür ederim.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums